Ana Sayfa Blog Sayfa 2

Tekfen Holding, Suudi Arabistan'da Yeni İhale Kazandı

0
haberler , son dakika haberler , son dakika haber , haber , en son haber

Tekfen Holding iştiraki olan Tekfen İnşaat ve Tesisat A.Ş. Ağustos ayı içerisinde toplam değeri yaklaşık 450 milyon dolar olan iki ayrı önemli projenin ihalesini kazandı.

Tekfen Holding‘ten KAP’a yapılan açıklamaya göre Tekfen İnşaat ve Tesisat A.Ş. Ağustos ayının başında Saudi Arabian Mining Company‘den (Maaden), Suudi Arabistan’da “Phosphate 3 Phase 1” projesine ait genel yapım işlerini üstlenmek üzere 235 milyon dolarlık ihaleyi kazandığı bildirimi aldığı belirtildi. Projenin 24 ayda tamamlanacağı belirtiliyor. 

Tekfen İnşaat ve Tesisat A.Ş.’nin kazandığı ikinci önemli ihale ise Saudi Arabian Oil Company‘nin (Saudi Aramco) “Paket-16 MGSE III: Cidde Cluster” boru hattı projesinin mühendislik, tedarik ve inşaat (EPC) işlerini üstlenmek üzere açılan ihale. Projenin toplam değeri yaklaşık 212 milyon ABD Doları olarak belirtilirken tamamlanma süresinin 40 ay olduğu ifade edildi.

Tünel'de ışık göründü: Seyahat süresi 20 dakika kısalacak

0
haberler , son dakika haberler , son dakika haber , haber , en son haber

Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, Ardeşen-Çamlıhemşin-Ayder İl Yolu kapsamında inşa edilen Çamlıhemşin Tüneli Işık Görme Töreni’ne katıldı.

Uraloğlu, Ardeşen-Çamlıhemşin-Ayder İl Yolu tamamlandığında mevcut yolda 2 kilometre, seyahat süresinde ise 20 dakika kısalma sağlanacağını belirterek, “Böylece zamandan 180 milyon lira, akaryakıttan 115 milyon lira olmak üzere yıllık toplam 295 milyon lira tasarruf edeceğiz.” dedi.

Tünelin temel atma törenini geçen yıl Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile gerçekleştirdiklerini anımsatan Bakan Uraloğlu, “36,5 kilometre uzunluğundaki projemiz Karadeniz Sahil Yolu’nun Pazar-Ardeşen ayrımından başlayıp, Çamlıhemşin ilçe merkezinden geçerek, Ayder mevkiinde Ayder Yenileme ve Koruma Projesi ile entegre olarak son buluyor.” dedi.

“PROJEMİZİN TOPLAM UZUNLUĞU 39,5 KİLOMETREYE ULAŞIYOR”

Bakan Uraloğlu, projeyi yeni bir yaklaşımla ele alarak bitümlü sıcak karışım kaplamalı inşa ettiklerini belirterek, “Projemiz kapsamında, 960 metrelik Çamlıhemşin Tüneli ile birlikte 2 bin 252 metrelik Hala Tüneli ve toplam uzunlukları 215 metre olan 4 adet köprü ile 3 adet kavşak bulunuyor. Ayrıca, yolun yaklaşık beşinci kilometresinde Tunca Kavşağı’ndan ayrılıp Tunca Beldesi’ne bağlantı sağlayan 3 kilometrelik bağlantı yolumuz da yer alıyor. Böylece aslında projemizin toplam uzunluğu 39,5 kilometreye ulaşıyor.” ifadelerini kullandı.

“DAĞLARI TÜNELLERLE DELEREK MEDENİYETİMİZİN SINIRLARINI GENİŞLETTİK”

Doğu Karadeniz Bölgesinin zorlu coğrafi şartlarına dikkat çeken Bakan Uraloğlu, “Bu yörenin aşırı yağış alan bir bölge olması, dik eğimli topografik yapısı nedeniyle muhtelif kesimlerinde kaya düşmeleri, sel afetleri ve heyelan riski bulunuyor. Ancak bu engeller karşısında asla pes etmedik.

Dağları tünellerle delerek, derin vadileri köprülerle geçerek, insanımızın ihtiyaç duyduğu projeleri gerçekleştirdik, medeniyetimizin sınırlarını genişlettik. Bugün burada, 960 metrelik Çamlıhemşin Tüneli’ndeki kazı çalışmalarını tamamlayıp ışık görme aşamasına gelerek bu azmin ve kararlılığın bir örneğini daha yaşıyoruz.

Ardeşen Ayrımı’ndan Ayder Yaylası’na yol boyunca trafiğin güvenli akışını sağlamak amacıyla özellikle yaz aylarında trafik yoğunluğu artan Çamlıhemşin ilçe geçişini Çamlıhemşin Tüneliyle geçiyoruz. Bu tünelimizin hemen devamında da yine Çamlıhemşin’in eşsiz doğasını korumak için 2 bin 252 metrelik Hala Tüneli’ni de hayata geçireceğiz.” dedi.

“KARBON EMİSYONUNU 5 BİN 600 TON AZALTARAK RİZE’NİN EŞSİZ DOĞASINI KORUYACAĞIZ”

Ardeşen-Çamlıhemşin-Ayder İl Yolu’nun Karadeniz Bölgesi’nde son dönemlerde hem kış turizmi hem de yayla turizmine hizmet eden ve her yıl bir milyonu aşkın ziyaretçiyi ağırlayan dünyaca ünlü Ayder Yaylası’na ulaşım sağlamasıyla bölgenin kültürel ve ekonomik dokusunu şekillendirmesi açısından büyük önem taşıdığını anlatan Uraloğlu, “Projemiz ile mevcut yolda artan trafik yoğunluğu rahatlatarak, güzergahta daha hızlı, güvenli ve konforlu ulaşım tesis ediyoruz.

Yolumuz tamamlandığında mevcut yolda 2 kilometre, seyahat süresinde ise 20 dakika kısalma sağlayacağız. Böylece zamandan 180 milyon lira, akaryakıttan 115 milyon lira olmak üzere yıllık toplam 295 milyon lira tasarruf edeceğiz. Ayrıca çevreye zarar veren araçların karbon emisyonunu da 5 bin 600 ton azaltarak Rize’nin eşsiz doğasının korunmasına katkı sağlayacağız.” şeklinde konuştu.

“TURİZM ÇEŞİTLİLİĞİNİ ARTIRARAK BÖLGENİN EKONOMİSİNE KATKI SAĞLAYACAK” 

Karadeniz sahilinden iç kesimlere ulaşım kolaylığı sağlayacak proje ile tüm bölgedeki ticaret ve turizm potansiyelini de artıracaklarını söyleyerek, “Başta Ayder Yaylası olmak üzere tüm bölge turizmi için önemli bir dönüm noktası olacak.

Neredeyse bütün yıla yayılan trafik yoğunluğu, bu yolumuz sayesinde önemli ölçüde azalacak, turistlere ve Rizeli hemşerilerimize daha rahat bir seyahat imkanı sağlayacak. Daha kısa sürede, konfor ve güvenle ulaşabilme imkanı, turistlerin bölgede daha fazla zaman geçirmelerine imkân tanıyacak.

Turizm çeşitliliğini artırarak bölgenin ekonomisine katkı sağlayacak. Bölgeye yapılan yatırımların artmasına ve yeni turizm tesislerinin açılmasına öncülük ederek yeni istihdam imkanlarını da artıracaktır.” dedi.

“KARAYOLU AĞIMIZIN 29 BİN 590 KİLOMETRESİ BÖLÜNMÜŞ YOL AĞINDAN OLUŞUYOR”

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın, “Yol medeniyettir; sanayi, üretim, turizm, ticaret, emniyet, kalkınma ve dünya ile bütünleşme demektir” sözlerini hatırlatan Uraloğlu, son 22 yılda doğu-batı, kuzey-güney demeden Türkiye’yi baştanbaşa yüksek standartlı yol ağıyla donattıklarını vurguladı.

Uraloğlu, “Bugün toplam 68 bin 494 kilometrelik karayolu ağımızın 29 bin 590 kilometresi bölünmüş yol ağından oluşuyor ve 81 ilimizin 77’si birbirine bölünmüş yollarla bağlı. Doğu Karadeniz Bölgesi gibi yüksek dağların ve derin vadilerin bulunduğu bölgelerde, doğaya meydan okuyan yüksek teknoloji ürünü köprü ve tünel gibi sanat yapılarıyla yol kullanıcılarına çok daha güvenli ve konforlu bir seyahat imkânı sağladık.” dedi.

“YAPILARIMIZ SAYESİNDE YILLIK TOPLAM 197 MİLYAR 492 MİLYON LİRA EKONOMİK FAYDA SAĞLIYORUZ”

Bakan Uraloğlu, Türkiye genelinde 2002 yılına kadar yaklaşık 80 yıllık dönemde sadece 50 kilometre tünel yapıldığını belirterek “Son 22 yılda 715 kilometre tünel açılarak bu uzunluğun 765 kilometreye çıkmasıyla nasıl büyük bir iş başarıldığının boyutu daha iyi anlaşılacaktır.

Aynı şekilde 311 kilometre olan toplam köprü uzunluğumuzda 788 kilometreye ulaşmıştır. Bu yapılarımız sayesindeki seyahat süresindeki kısalmalardan yaklaşık 113 milyar 870 milyon lira işgücü tasarrufu, akaryakıttan ise yaklaşık 83 milyar 622 milyon lira olmak üzere yıllık toplam 197 milyar 492 milyon lira ekonomik fayda sağlıyoruz.” ifadelerini kullandı.

RİZE’YE 135,9 MİLYON LİRA YATIRIM YAPILDI

Rize’nin Avrupa ile Orta Asya’ya açılan Kafkasya Koridoru üzerinde yer alması ve Doğu bloğu ülke pazarlarına ulaşım imkânı sağlayan konumu ile Doğu Karadeniz’in önemli merkezleri arasında yer aldığını söyleyerek “Hızla büyüyen ve gelişen Organize Sanayi Bölgesi ve yapım çalışmaları devam eden İyidere Lojistik Limanı’nın tamamlanmasıyla da Karadeniz’de önemli bir lojistik üs haline gelecektir.

Bu nedenle Rize’nin artan potansiyeline bağlı olarak ortaya çıkan ulaşım ihtiyaçlarını karşılamak ve gelişmiş bir ulaşım ve iletişim altyapısı tesis etmeye gayret ediyoruz.

Bu kapsamda son 22 yılda Rize’nin ulaşım ve iletişim altyapısı yatırımları için 135 milyar 935 milyon lira harcadık. 2002’ye kadar sadece 12,2 kilometreyi bölünmüş yolu vardı biz 175,1 kilometre daha yaparak toplamda 187,3 kilometreye ulaştık. Yollarının sadece 12.2 kilometresi BSK kaplamalıydı 376 kilometreye yükselttik.” dedi.

“RİZE LOJİSTİK ÜS OLARAK TÜRKİYE’Yİ DÜNYAYA BAĞLAYACAK BİR MERKEZ OLACAKTIR”

Karadeniz Sahil Yolu, Ovit Tüneli, İkizdere Şehir Geçişi, Hurmalık-1 ve Hurmalık-2 Tünelleri ve Rizelilerin 70 yıl boyunca hayalini kurduğu Salarha Tüneli gibi çok önemli projeleri tamamladıklarını belirten Bakan Uraloğlu sözlerine şu şekilde devam etti:

“İyidere-İkizdere, Kendirli, Isırlık, Güneysu Başköy Yolları ve bir araya geldiğimiz Ardeşen-Çamlıhemşin-Ayder İl Yolu gibi 16 karayolu projesine devam ediyoruz. Yapımı devam eden İyidere Lojistik Limanı’nın da Rize’nin geleceğine vurulan bir mühür olduğunu düşünüyorum. Bu limanımız Doğu Karadeniz Bölgesi, Avrupa ve Orta Asya’ya açılan Kafkasya Koridoru üzerindeki konumu ile stratejik öneme sahip.

Kafkas ülkeleri ve Ortadoğu ülkeleri arasındaki potansiyel trafikten kaynaklanacak kombine taşımacılık zincirinin aktarma merkezi olacak. Rize gelişen ulaşım ağları sayesinde çayın başkenti olarak zirvedeki yerini korumakla kalmayacak uluslararası bir lojistik üs olarak Türkiye’yi dünyaya bağlayacak bir merkez olacaktır.”

Haber Foto: uab.gov.tr / Basın

Son 24 saatte en büyüğü 4,8 olan 30’dan fazla deprem kaydedildi

0
haberler , son dakika haberler , son dakika haber , haber , en son haber

Haber ve Foto: Habertürk

Ege Denizi’nde geçen gün başlayan ve hala devam eden 30’un üzerinde sarsıntı meydana geldi.

AFAD’ın verilerine göre, bu depremlerden en küçüğü 1,3, en büyüğü ise 4,8 büyüklüğündeydi. Özellikle 4 ila 4,8 arasında olan 8 sarsıntı, bölgedeki deprem aktivitesinin artığını gösterdi.

Deprem haritası araştırmaları bu kapsamda gündeme geldi. 

Türkiye’deki fay hatlarının geçiş güzergahlarını ve riskli bölgeleri tespit etmek için kullanılan güncel MTA haritasını haberimizde derledik. İşte yenilenmiş diri fay hattı haritası ile fay hattı geçen deprem riskli iller ve ilçeler:

DOĞU ANADOLU FAY HATTI

Türkiye, Kuzey Anadolu, Doğu Anadolu ve Batı Anadolu fay hatları kuşağında bulunuyor. Doğu Anadolu Fayı, Ölü Deniz Çatlağı’nın kuzey ucundaki Maraş Üçlü Bitişmesi ile başlıyor ve Kuzey Anadolu Fayı ile birleştiği Karlıova Üçlü Bitişmesi’nde kuzeydoğu yönünde son buluyor.

Doğu Anadolu Fay Hattı, Hatay, Osmaniye, Gaziantep, Kahramanmaraş, Adıyaman, Elazığ, Bingöl, Muş’a kadar devam eder ve sonrasında Erzincan’dan itibaren Kuzey Anadolu Fay Hattı ile birleşir.

KUZEY ANADOLU FAY HATTI

AFAD tarafından edinilen bilgiye göre, Kuzey Anadolu Fay Hattı ile Ege Bölgesi Graben Sistemi üzerinde 6’şar, Doğu Anadolu Fay Hattı’nda 4 ve diğer faylar üzerinde 8 olmak üzere 24 ilin doğrudan kent merkezinden aktif fay geçiyor. Ayrıca 80’den fazla ilçe de direkt aktif fay hatları üzerinde bulunuyor.

Türkiye’nin kuzey kesiminde doğu-batı doğrultusunda uzanan fay hattı Saros Körfezi’nden başlar, Doğu Anadolu Bölgesi’ndeki Aras Vadisi’ne kadar uzanır. Bu kuşak Gelibolu, Marmara Denizi’nin derin kısımları, İzmit Körfezi, Adapazarı, Düzce-Bolu, Gerede, Merzifon, Suluova, Erbaa-Niksar, Kelkit vadisi ile Erzincan, Erzurum, Varto ve Van üzerinden geçen bir hat şeklinde uzanır. Ayrıca Çanakkale, Edremit, Bursa ve İznik bu kuşak içerisinde kalır.

BATI ANADOLU FAY HATTI

Ege Bölgesi’ndeki Bakırçay, Gediz, Küçük ve Büyük Menderes çöküntü ovaları boyunca uzanan bazı diri fay hatları bulunmaktadır. Bu fay hatlarına uyum gösteren deprem kuşağı; Ayvalık, Dikili, İzmir, Aydın, Denizli, Isparta ve Akşehir’in içine alır. Ayrıca Burdur, Acıgöl havzalarının kenarlarında ve Sultan Dağları’nın uzey eteklerinde de faylar uzamaktadır.

İSTANBUL VE ANKARA’DA DİRİ FAY BULUNMUYOR

MTA diri fay hatları haritasına göre en uzun diri fay Kuzey Anadolu hattında bulunuyor. İstanbul ve Ankara’da diri fay bulunmazken yakınlarında bulunan diri fay hatları bu illerde de risk teşkil ediyor.

MTA DİRİ FAY HARİTASINA GÖRE BİRİNCİ DERECE RİSKLİ BÖLGELER

İzmir, Balıkesir, Manisa, Muğla, Aydın, Denizli, Isparta, Uşak, Bursa, Bilecik, Yalova, Sakarya, Düzce, Kocaeli, Kırşehir, Bolu, Karabük, Hatay, Bartın, Çankırı, Tokat, Amasya, Çanakkale, Erzincan, Tunceli, Bingöl, Muş, Hakkari, Osmaniye, Kırıkkale, Siirt.

YENİLENMİŞ DİRİ FAY HARİTASINA GÖRE İKİNCİ DERECE RİSKLİ BÖLGELER

Tekirdağ, İstanbul, Bitlis, Kahramanmaraş, Van, Adıyaman, Şırnak, Zonguldak, Afyon, Samsun, Antalya, Erzurum, Kars, Ardahan, Batman, Iğdır, Elazığ, Diyarbakır, Adana, Eskişehir, Malatya, Kütahya, Çankırı, Uşak, Ağrı, Çorum.

TÜRKİYE MTA DİRİ FAY HARİTASINA GÖRE ÜÇÜNCÜ DERECE RİSKLİ BÖLGELER

Eskişehir, Antalya, Tekirdağ, Edirne, Sinop, İstanbul, Kastamonu’yu, Ordu, Samsun, Giresun, Artvin, Şanlıurfa, Mardin, Kilis, Adana, Gaziantep’in de bazı bölgeleri ve Kahramanmaraş, Sivas, Gümüşhane, Bayburt, Kayseri, Yozgat, Çorum, Ankara, Konya, Mersin ve Nevşehir.

MTA YENİLENMİŞ DİRİ FAY HARİTASINA GÖRE EN AZ RİSKLİ BÖLGELER

Türkiye Deprem Haritasına göre deprem riskinin en az olduğu dördüncü ve beşinci grupta yer alan iller ise Sinop, Giresun, Trabzon, Rize, Artvin, Kırklareli, Ankara, Edirne, Adana, Nevşehir, Niğde, Aksaray, Konya ve Karaman’dır.

Koltan [Kolumbit(Niobyum)-Tantalit]

0
haberler , son dakika haberler , son dakika haber , haber , en son haber

Niyobyum (Kolumbit) ve tantal, çok benzer fiziksel ve kimyasal özelliklere sahip oldukları için doğada hemen hemen her zaman birlikte bulunan geçiş metalleridir. Sertlik, iletkenlik ve korozyona karşı direnç özellikleri, günümüzde birincil kullanımlarını büyük ölçüde belirlemektedir. Niyobyumun önde gelen kullanımı (yaklaşık yüzde 75i), boru hatlarında, ulaşım altyapısında ve yapısal uygulamalarda kullanılan yüksek mukavemetli çelik alaşımlarının üretimindedir. Elektronik kapasitörler, cep telefonları, bilgisayar sabit diskleri ve kalp pili gibi implante edilebilir tıbbi cihazlar dahil olmak üzere üst düzey uygulamalar için tantalın önde gelen kullanımıdır. Niyobyum ve tantal, tedariklerine yönelik potansiyel risklere (çünkü mevcut üretim yalnızca birkaç ülke ile sınırlı olduğundan) ve arzdaki bir kısıtlamanın savunma, enerji, yüksek teknoloji sanayisi ve tıp sektörleri üzerindeki önemli etkilerine bağlı olarak kritik ve stratejik metaller olarak kabul edilir. Kıtasal kabuktaki ortalama niyobyum ve tantal bolluğu nispeten düşüktür – milyonda 8,0 parça (ppm) niyobyum ve 0,7 ppm tantal. Küçük iyonik boyut ve yüksek elektronik alan gücü gibi kimyasal özellikleri, bu elementlerin kaya oluşturan minerallerde daha yaygın elementlerin yerine geçme potansiyelini önemli ölçüde azaltır ve esasen niyobyum ve tantal yapar.

 

Şekil 1. Kolumbit (Niyobyum)

Niyobyum ve tantal doğal olarak saf metaller olarak bulunmazlar, ancak çeşitli nispeten nadir oksit ve hidroksit minerallerinde ve ayrıca birkaç nadir silikat mineralinde konsantre edilir. Niyobyum temel olarak bazı alkali granit-siyenit komplekslerinde bulunan piroklor grubunun ((Na,Ca,Ce)2 (Nb,Ti,Ta)2 (O,OH,F) 7 ) kompleks oksit minerallerinden elde edilir. (yani, sodyum veya potasyum açısından zengin mineraller içeren ve kuvars çok az veya hiç içermeyen magmatik kayaçlar) ve karbonatitler (yani, yüzde 50’den fazla birincil karbonat minerallerinden oluşan magmatik kayaçlar. Tantal, çoğunlukla, nadir metal granitlerde ve ayrıca lityum ve sezyumca zenginleşmiş pegmatitlerde yardımcı bir mineral olarak bulunan tantalitten ((Fe,Mn)(Ta,Nb) 2O6) türetilir (LCT-tipi pegmatit). Brezilya ve Kanada, niyobyum mineral konsantreleri üreten önde gelen ülkelerdir, ancak Brezilya, çoğunlukla karbonatitlerden elde edilen yıpranmış malzemeden gelen üretimin yaklaşık yüzde 90’ını oluşturan açık farkla lider üreticidir. Brezilya ve Kanada da tanımlanmış en büyük niyobyum kaynaklarına sahiptir; ek kaynaklar, daha az iyi rapor edilmelerine rağmen, Angola, Avustralya, Çin, Grönland, Malavi, Rusya ve Güney Afrika’da meydana gelmektedir. Avustralya ve Brezilya, son zamanlarda Etiyopya ve Mozambik de önemli tantal tedarikçileri olmasına rağmen, önde gelen tantal mineral konsantresi üreticileri olmuştur.

 

Şekil 2. Tantalit

columbite-tantalite (koltan olarak da bilinir) birçok ülkede, özellikle Burundi, Kongo Demokratik Cumhuriyeti (Kongo [Kinşasa]), Nijerya, Ruanda ve Uganda’da uygulanmaktadır. Brezilya, tanımlanan tantal kaynaklarının yaklaşık yüzde 40’ına sahiptir; Tanımlanmış tantal kaynaklarına sahip diğer ülkeler ve bölgeler, azalan kaynak sırasına göre Avustralya, Asya, Rusya ve Orta Doğu, Afrika, Kuzey Amerika ve Avrupa’yı içerir. Amerika Birleşik Devletleri’nde tanımlanan niyobyum ve tantal kaynakları küçük, düşük dereceli ve geri kazanılması ve işlenmesi zordur ve bu nedenle mevcut fiyatlarla ticari olarak geri kazanılamaz. Sonuç olarak, Amerika Birleşik Devletleri, niyobyum ve tantal için mevcut ve gelecekteki ihtiyaçlarını, mineral konsantreleri ve alaşımları ithalatı ve metalleri içeren yabancı ve yerli alaşımlı hurdalardan geri kazanım yoluyla karşılamaktadır. Çevresel olarak, niyobyum ve tantal madenciliği ile ilgili ana konular arazi bozulmaları, atık malzemelerin hacmi ve bunların bertarafı ve toryum ve uranyum içeren bazı atık ve atık malzemelerin radyoaktivitesidir. Niyobyum ve tantalın göreceli biyolojik eylemsizliği nedeniyle, çoğu doğal koşulda insan ve ekolojik sağlık endişeleri genellikle minimum düzeydedir. Dünya ekonomisi 2008’de başlayan gerilemenin ardından toparlanmaya devam ettikçe hem niyobyum hem de tantal talebinin artması bekleniyor. Artan niyobyum talebi, otomobil, bina ve gemi imalatında kullanılan mikroalaşımlı çelik tüketiminin artmasıyla bağlantılı. Bu çeliklere olan talep, Brezilya, Çin ve Hindistan gibi ülkelerde devam eden ekonomik gelişme ile muhtemelen artacaktır. Buna ek olarak, arabalara, cep telefonlarına, bilgisayarlara, süper iletken mıknatıslara ve diğer yüksek teknolojili cihazlara yönelik artan küresel talep, büyük olasılıkla artan talebi teşvik edecektir.

Tahmini küresel niyobyum ve tantal rezervleri ve kaynakları büyüktür ve öngörülebilir gelecek, muhtemelen önümüzdeki 500 yıl için küresel talebi karşılamak için fazlasıyla yeterli görünmektedir. Kongo’da (Kinşasa) bir iç savaş yürüten isyancı güçlere atfedilen “çatışma koltanı”nın satışı son zamanlarda endişe kaynağı oldu ve yasadışı kolombit-tantaliti geleneksel pazardan hariç tutabilecek şeffaf ve izlenebilir bir küresel tedarik zinciri ihtiyacının altını çizdi.

Diyetisyen Hülya Büşra Coşkun "ÇÖLYAK" hastalığına dikkat çekti

0
haberler , son dakika haberler , son dakika haber , haber , en son haber

Kula İlçe Sağlık Müdürlüğü’nde görevli Diyetisyen Hülya Büşra Coşkun, yayımladığı basın açıklamasıyla ÇÖLYAK hastalığına dikkat çekti.

34 milyonluk borç ödenmesine Cumhur İttifakı ret oyu verdi

0
haberler , son dakika haberler , son dakika haber , haber , en son haber

Kula Belediye Meclisi Ağustos ayı olağan toplantısında geçmişten gelen SGK borcunun ödenmesi için belediyeye ait taşınmazın satılması konusunun görüşüldüğü maddeyi Cumhur ittifakı grubu ret oyu verirken, CHP grubunun 9 kabul oyu ile madde karara bağlandı

Kulalı minik badmintoncular başarıya imza attı

0
haberler , son dakika haberler , son dakika haber , haber , en son haber

Çorum’da düzenlenen Badminton Türkiye Şampiyonasın’a katılan Kula’lı sporcular son 8’e kalarak bu zamana kadar yapılan turnuvalardaki en iyi derecesini sergiledi.

Seferiçınar Yaş Alma Merkezi açıldı

0
haberler , son dakika haberler , son dakika haber , haber , en son haber


Sosyal belediyecilik alanındaki çalışmalarıyla dikkat çeken Seferihisar Belediyesi, 50 yaş ve üzeri vatandaşlara hizmete edecek olan Seferiçınar Yaş Alma Merkezi’nin açılışını gerçekleştirdi.

Günden güne göç almaya devam eden ve eski neslin varlığına da değer veren Seferihisar’da, belediye tarafından açılan merkez büyük ilgi gördü.

50 Yaş ve üzeri Seferihisarlı vatandaşların kendi yaşıtları ile hem sağlık hem sosyalleşme adına bir araya gelecekleri merkezde, Satranç, Akıl Oyunu, Okuma grupları, Felsefe etkinliği, Müzik/koro grubu, Doktor bilgilendirme hizmeti, Psikolojik danışmanlık ve Aile danışmanlığı, Beslenme Uzmanı, Fiziksel aktivite, Doğa yürüyüşü, yazma atölyesi yer alıyor.

‘’ÇINARLARIMIZA ARMAĞINIMIZDIR ‘’

Hizmete açılan merkezi, Seferihisar’ın sosyal açıdan daha keyifli yaşam sunabilmesi ve bir nesli günümüze taşıyan çınarlara atfettiklerini belirten Seferihisar Belediye Başkanı İsmail Yetişkin, şunları kaydetti: ‘’SeferiÇınar Yaş Alma Merkezi’nin kapısı 50 yaş üstü tüm hemşerilerimize sonuna kadar açık olacak. Buraya yalnızca bir çay içmek, muhabbet etmek, gazetenizi okumak için de uğrayabilirsiniz. Ya da satranç, müzik, felsefe, doğa yürüyüşleri gibi etkinliklere katılmak, beslenme danışmanlığı, doktor bilgilendirme gibi hizmetlerden yararlanmak için de merkezimizi ziyaret edebilirsiniz. Burada bir kütüphanemiz de olacak. Burası bir buluşma noktası olduğu için kütüphanedeki kitapları da hep beraber toplayalım dedik.

Bu sebeple bugün bir kitap kampanyası da başlatıyoruz. Hatta ilk kitap bağışını da ben yapıyorum. Sizler de komşularınızla paylaşmak istediğiniz kitapları bağışlarsanız çok seviniriz. Merkezin açılışında büyük emeği olan tüm Seferihisar Belediyesi emekçilerine çok teşekkür ederim. Elinize, emeğinize sağlık.‘’

BAŞKANDAN KİTAP BAĞIŞI

Başkan Yetişkin açılış konuşmasında, SeferiÇınar’da vakit geçiren her vatandaşın kolaylıkla erişebileceği bir çok kıymetli kitap bağışladığını duyurdu.

Konuşmaların ardından kurdele kesilerek, “Yaş Alma Merkezi” hizmete açıldı. Seferihisarlılar merkeze büyük ilgi gösterdi.

Yunusemreli kadınlar kurslarla ev ekonomilerine katkı sağlıyor

0
haberler , son dakika haberler , son dakika haber , haber , en son haber


Yunusemre Belediyesi bünyesinde bulunan 12 Kadın Dayanışma ve Eğitim Merkezi, yaklaşık bin 500 kursiyere ev sahipliği yapıyor. Kurslarda bir yandan el becerilerini geliştiren kadınlar diğer yandan da ev ekonomisine katkı sağlıyor.Yunusemre Belediye Başkanı Semih Balaban’ın göreve geldiği günden bu yana çalışmalarına oldukça önem verdiği Kadın Dayanışma ve Eğitim Merkezleri, yaklaşık bin 500 kursiyere çeşitli branşlarda eğitim veriyor. Topçuasım, Uncubozköy, Yenimahalle, Ayni Ali, Horozköy, Tevfikiye, Mareşal Fevzi Çakmak, Hafsa Sultan, Toki 2, Üçpınar, Akgedik ve Muradiye gibi toplamda 12 Kadın Dayanışma ve Eğitim Merkezi’ni bünyesinde bulunduran Yunusemre Belediyesi, kursiyerlerin bir yandan kurslarda el becerilerini geliştirmesine diğer yandan ise ürettikleri ürünleri satarak ev ekonomisine katkıda bulunmasına imkan sağlıyor.Hem stresten uzaklaşıyor hem de üretiyorlarDikiş, nakış, mefruşat, bilgisayar gibi kurslarda kendilerini geliştiren kursiyerler; spor, pilates gibi çok sayıda kursta da sosyal aktivitelerde bulunabiliyor. El emeği pazarlarına sık sık ziyaretlerde bulunan Belediye Başkanı Balaban, üreten kadınları desteklemeye devam edeceklerini belirtti.

Medical Point’te aynı anda hem ablasyon hem de koroner stentleme

0
haberler , son dakika haberler , son dakika haber , haber , en son haber


Kalp çarpıntısı ve göğüs ağrısı şikayetiyle İzmir Ekonomi Üniversitesi Medical Point Hastanesine başvuran Abdülkerim Taşdan, Kardiyoloji Bölümü’nden Doç. Dr. Mustafa Doğduş ve ekibinin yaptığı işlemle sağlığına kavuştu. Aynı anda, hem ablasyon hem de koroner stentleme işlemi yapılan Taşdan’ın kalp ritmi normale döndü ve göğüs ağrı şikayetleri ortadan kalktı.Doç. Dr. Mustafa Doğduş, “Hastamıza, yaklaşık 20 yıl önce bir ablasyon işlemi gerçekleştirmiş, sonraki süreçte çarpıntıları azalmış ama ara ara devam etmiş. Bize son birkaç aydır artan kalp çarpıntısı ve göğüs ağrısı ile başvurdu. EKG çekildi. Kalbinin dakikada 200 hızında attığı görüldü. Hastamız, bu çarpıntıların yanında çok ciddi göğüs ağrısı da hissediyordu. Hastamızın sol damarında da bir tıkanıklık mevcuttu. Abdülkerim Bey’e aynı işlemde hem ablasyon hem de koroner damar açma işlemi yaptık. İki stent yerleştirdik. Damar akışı da normale döndü. Sonrasında çarpıntı ve göğüs şikayetleri de azaldı. Bu şekilde, kalp krizini önlemiş olduk.” dedi.Abdülkerim Taşdan, “Ameliyat sonrası kalktım, gezdim ve çok da mutluyum. Şu an kendimi çok iyi hissediyorum. Göğüs ağrılarım bitti ve kalp ritmim normale döndü.” ifadelerini kullandı.