Osmaniye’deki lokantalar, son dönemde çeşme sularının ücretsiz olmasına rağmen su için ücret talep etmeye başladı. Şehir sakinleri, özellikle de suyun ücretlendirilmesi konusunda ciddi şikayetlerde bulunuyor.
Osmaniye gibi, çeşme suyunun dahi içilebildiği bir yerde, lokantalarda masalara konulan su için üret talep edilmesi, şehir halkı arasında hoşgörüsüzlüğe yol açmış durumda.
Osmaniye, doğal kaynakları ve temiz çeşme sularıyla bilinen bir şehir. Tarih boyunca insanların, doğanın sunduğu bu nimetlerden ücretsiz faydalanması, bölge halkı için bir gurur kaynağı olmuştur.
Ancak, modern ekonomik kaygıların etkisiyle birlikte şehirde ticaret yapan bazı lokantaların suya ücret koyması, bu tarihi anlayışın terk edilmeye başlandığını gösteriyor.
Eskiden, bir lokantada yemek yerken suyun ücretsiz sunulması alışılagelmişti. Ancak artık durum değişmiş gibi görünüyor.
Lokantalar, masalara konulan suyu istemeseniz dahi masanıza koyarak ücretlendirebiliyor. Bu durum, hem ekonomik hem de etik açıdan doğru değil
Bir çok lokanta artık masaya konulan su için 10 TL gibi bir fiyat talep ediyor. Oysa ki, suyun maliyeti yaklaşık 2 TL olan bir şişe suyun, lokantalarda 5 katına satılması halkın tepkisine yol açıyor.
Lokanta sahipleri, artan maliyetlerden yakınırken, çoğu vatandaş bu fiyatlandırmanın aşırı olduğunu düşünüyor.
Lokanta işletmecilerinin elektrik, kira ve personel giderlerini karşılamak için fiyatları artırdığı bilinse de, su gibi temel bir ihtiyacın bu kadar yüksek fiyatlandırılması, Osmaniye gibi bir şehirde yersiz bulunuyor.
Özellikle 200-300 TL’lik bir hesap ödedikten sonra su için ayrıca ücret talep edilmesi, Osmaniyeli müşteriler arasında hoşnutsuzluğuna neden oluyor.
Osmaniye esnafı, tarih boyunca misafirperverliği ve dostane yaklaşımıyla bilinir. Ancak son dönemlerde bu anlayışın yerini, ekonomik kaygılarla hareket eden bir ticaret anlayışının aldığı gözlemleniyor.
Su gibi temel bir ihtiyacı ücretlendirmek, halkın gözünde Osmaniyeli esnafın imajına zarar veriyor.
Esnafa burada bir çağrı yapmak gerekiyor: Su, Osmaniye’nin bir nimeti ve gurur kaynağıdır.
Bu nedenle, suyu ticari bir ürün haline getirmek yerine, eski alışkanlıkları devam ettirmek büyük bir toplumsal katkı sağlayacaktır.
İşletme sahiplerinin, kısa vadeli kazancı bir kenara bırakıp, uzun vadeli müşteri memnuniyetine odaklanması önerilmektedir.
Bir lokantada bir kâse mercimek çorbası 100 TL’den satılıyor. Aynı zamanda, 1 kilogram mercimekten yaklaşık 20 – 25 kâse çorba elde edilebiliyor.
Bu durumda, bir kâse çorbanın maliyeti yaklaşık 2,5 TL’yi anca buluyor. Tüm giderler hesaba katıldığında bile, bir kâse çorbanın maliyetinin 10 TL’yi geçmediği anlaşılıyor. Ancak, lokantalar bunu 10 katı fiyatla satarken, suyu da ücretlendirmekten kaçınmıyor.
Su satışı konusunda bu kadar hassas olunması, aslında esnaflığın temel prensipleriyle çelişiyor.
Bir lokanta işletmecisinin, müşteriye sunduğu değerin sadece maddi boyutunu değil, aynı zamanda manevi boyutunu da göz önüne alması gerekiyor.
Osmaniye, geleneksel yapısıyla tanınan bir şehirken, son yıllarda ekonomik değişimlerin etkisiyle bazı değerlerini kaybetmeye başladı.
Birçok müşteri, su ücretlendirmesi yapan lokantalardan uzak durmayı tercih ediyor. Bu durum, lokanta sahiplerinin işlerini olumsuz etkileyebilir.
Müşteriler, suyun ücretsiz sunulduğu yerlere yönelerek, ekonomik anlamda kendi tepkilerini göstermekten çekinmiyor.
Lokantalar, suyu ücretsiz sunarak müşteri memnuniyetini artırabilir ve uzun vadede daha sadık bir müşteri kitlesi oluşturabilir. Bu, kısa vadede gelir kaybı gibi görünse de, uzun vadede işletmelere büyük fayda sağlayabilir.
Osmaniyeli lokantaların, hem ekonomik hem de etik açıdan bu durumu tekrar gözden geçirmesi gerekiyor. Su gibi temel bir ihtiyacın ücretsiz sunulması, şehirdeki toplumsal bağların güçlenmesine katkı sağlayabilir.
Öte yandan, halkın da bu konuda duyarlılık göstermesi ve tercihlerinde bunu göz önüne alınması önemlidir.
Osmaniye, çeşme sularının içilebildiği bir şehir olarak, bu özelliğini ve değerlerini korumaya devam etmelidir.
Esnafın, kısa vadeli kâr hedefleri yerine uzun vadeli müşteri memnuniyetine odaklanması, hem şehir hem de işletmeler için daha sağlıklı bir gelecek sunacaktır.