Osmaniye eski Valisi İsa Küçük, Türk arkeolojisinin öncü isimlerinden Prof. Dr. Halet Çambel’i ölümünün 11. yılında duygu dolu bir yazıyla andı.
Küçük, Çambel’in yalnızca bir arkeolog değil, aynı zamanda Anadolu insanının hayatına dokunan bir aydınlanma elçisi olduğunu vurguladı.
İsa Küçük, Halet Çambel’le olan ilk tanışmasını 2003 yılında Karatepe Aslantaş’ta gerçekleşen bir etkinlikte yaşadığını belirtti.
Küçük, Çambel’in 57 yıl boyunca bu bölgede süren özverili çalışmalarını ve Cumhuriyet değerlerine olan bağlılığını yakından gözlemlediğini ifade ederek, “Onun bilgi ve emekle yoğrulmuş hayatı, insan ömrünün anlamını sorgulatan bir destandır” dedi.
Halet Çambel, 1916 yılında doğmuş ve Berlin Olimpiyatları’nda eskrim dalında Türkiye’yi temsil eden ilk kadın sporcular arasında yer almıştı. Ancak onu farklı kılan, yalnızca sporcu ya da akademisyen kimliği değil, “topluma faydalı olmak” idealine adadığı ömrüydü.
Çambel, 1946’dan itibaren Osmaniye’nin Karatepe Aslantaş bölgesinde arkeolojik çalışmalar yürütmüş ve aynı zamanda bölge halkının sosyal kalkınmasına öncülük etmiştir.
İsa Küçük, yazısında Çambel’in çevre ve eğitime verdiği önemi de şu sözlerle dile getirdi: “Onun iki derdi vardı: Köy çocuklarının okuyup çoban kalmaktan kurtulması ve çevreye verilen zararın engellenmesi.” Çambel, arkeolojik çalışmaların yanı sıra köy çocuklarına okullar kazandırmış, kadınların dokuma ürünlerini pazarlamasına önayak olmuş ve Almanya’ya işçi olarak gidecekler için dil kursları düzenlemiştir.
Küçük, Halet Çambel’in nüfusta farklı bir doğum tarihi kaydettiren babasının bu tercihini de hatırlatarak, “Babasının onu Anadolu’nun bağımsızlık gününe selam durarak kaydettirmesi, Halet Çambel’in hayatının anlamını belirleyen sembolik bir adım gibidir” ifadelerini kullandı.
Küçük, yazısını şu sözlerle tamamladı: “Halet Abla, yalnızca Karatepe Aslantaş’ın değil, Türk arkeolojisinin ve aydınlanmasının bir simgesidir. Aramızdan ayrılışının 11. yılında, onun ömründen uzun sürecek etkisini saygıyla anıyorum.”
Prof. Dr. Halet Çambel, arkeolojik çalışmalarıyla yalnızca tarihi aydınlatmamış, aynı zamanda Anadolu halkının hayatına dokunan projelerle iz bırakmıştır. Onun hikâyesi, Atatürk devrimleri ve Cumhuriyet ideallerine adanmış bir yaşamın sembolü olarak hatırlanmaya devam ediyor.