Ana Sayfa Haberler Kenevirin Mucizevi Şifası

Kenevirin Mucizevi Şifası

15
0
haberler , son dakika haberler , son dakika haber , haber , en son haber

Yenilebilir Ürünlerle 10 Yıl Gençleşmek Mümkün

 

 

Kenevirin Mucizevi Şifası

 

Bugün Tokat’ın Turhal ilçesinde sanayi tipi kenevir yetiştirip, bundan gıda takviyesi, cilt ve saç bakımı için doğal yağlar, kremler üreten Hempy markasının kurucusu Demek Sungurtekin ile röportaj yaptık.

 

Demet hanım, bize Hempy markasının ve niye kenevir üretmeye başladığınızın hikayesini anlatır mısınız?

 

HEMPY Markası’nın Hikayesi

 

Benim kenevir ile hikayem 2015 yılı Haziran ayında başladı. Kırsal kalkınma, kadın ve genç, ekoloji, onarıcı ve sürdürülebilir tarım gibi konular üzerinde uzun zamandır düşünüyordum. Bütün bu alanlardaki hayallerimi gerçekleştirecek bir hammadde arayışım yolumun kenevir gibi mucizevi bir bitki ile kesişmesini sağladı. 2015 ile 2020 yılları arasındaki süreç bu bitkiyi tanıtmak, farkındalık yaratmak ve kaynağı olan kamu ve özel teşebbüsü yatırım yapmaya ikna edecek projeler geliştirmekle geçti. Bütün girişimlerimin kadük kalmasının ardından kendi şirketimi kurarak kenevir alanında çalışmaya başladım. Yatırım ortaklarım ile birlikte 2021 yılında Samsun’da yaklaşık 40 dönümde kenevir ekimi yaptık. Ancak Samsun’da bizden önceki yatırımcıların piyasayı fazlasıyla kirletmiş olmaları kenevir tarımı yaparken bir anda Tokat’a yönlendirdi. Şu anda Tokat Turhal’da 5.000 m2 üzerinde bir kenevir ayrıştırma tesisi kurmak üzere son bir yıldır çalışmalarımızı hızlandırdık.  

 

Yatırım ortaklarım ile birlikte Kenevir konusunda katma değerli ürün geliştirerek işe başladık. Böylece %70 kenevirden mamül (tabanı, iç tabanı, bağcık ve sayası büyük oranda kenevirden) ayakkabı projemizi geliştirerek CHAREK Markasını yarattık. Ar-Ge çalışmalarımızı Yalova Teknik Üniversitesi Polimer Mühendisliği bölümünden iki değerli araştırmacı, Doç. Dr. Hatice Aylin Karahan Toprakçı ve Doç. Dr. Ozan Toprakçı’nın danışmanlığında yürüttük. Sürecin sonunda bir patent başvurumuz oldu. CHAREK artık Uluslararası İstanbul Ayakkabı Fuarı’nda boy göstermeye hazırlanıyor.

 

Ayakkabı çalışmalarımız devam ederken, kişisel ilgim ve alerjen bir cilt yapım nedeniyle doğal bakım ürünleriyle yakından ilgileniyordum. Zaten kenevir yağını kendi cildimde kullanmaya başladığımdan faydalarını görüyordum. Bu da beni motive ediyordu. Uzunca bir müddet bilhassa yabancı kaynaklardan ve tez çalışmalarından kenevirin şifa potansiyelini araştırdım. Tam da bu süreçte hayatımda üzücü bir olay oldu ve büyükbabam geçirdiği iki felç atağının ardından yatağa bağımlı hale geldi. Yatalak hastası olanlar bilirler, süreç hem hasta için hem de yakınları için oldukça hırpalayıcıdır. Hastanın hareketsiz yaşamı, eninde sonunda kan dolaşımını yavaşlatır, bu da dokularda ciddi yaraların açılmasına neden olur. Bizim için de bu süreç oldukça zahmetli geçti, bilhassa büyükbabam son dönemlerinde yatak yaraları nedeniyle ağrısı ve acısı ile büyük bir mücadele vermek zorunda kaldık. Birçok antibiyotik krem kullanıyorduk ancak kremler aslında yaranın enfeksiyon kapmasını engelliyordu, iyileştirme sürecine anlamlı bir katkısı yoktu. Bu nedenle bir gün kenevir yağını kullanmaya karar verdim. Az bir miktar yağla büyükbabamın yatak yaralarına masaj yapmaya başladım. Birkaç gün içerisinde bu yaraların iyileştiğini görünce çok etkilendim ve bu benim için bir başlangıç oldu. Kenevir yağının şifa gücünden yararlanarak tamamen “yenilebilir kozmetik” konsepti üzerinde araştırmaya başladım. Gördüklerim bu yolda ilerlemem gerektiği konusunda beni yeterince ikna etti.  Böylece Tübitak MAM Biyoteknoloji ve Gen Mühendisliği Bölümünden araştırmacılarla ortak bir ar-ge projesi başlatmaya karar verdim.

 

Ekip olarak etken madde üzerinde çalışmalarımız devam ederken, kenevir yağından yenilebilir doğal bakım ürünler geliştirme çabamız nihayet meyvesini verdi. Geldiğimiz noktada cildi dışarıdan destekleyen kenevir ve diğer bazı doğal yağlardan mamul vazelin formunda bir kozmetik serisi geliştirdik. HEMPY Doğal Bakım Konsepti’ndeki çıkış noktamız “Yenilebilir doğal bakım ürünü” geliştirmekti. Bunu büyük oranda başardık. Elbette bütün ürünlerin içeriğinde kenevir yağının mucizevi üçünden yararlandık. O nedenle HEMPY Doğal Bakım Konsepti’nden önce biraz kenevir yağından bahsetmek isterim.

 

– Kenevir yağı ve faydaları nelerdir?

 

HEMPY Kenevir Yağı

 

 

Ürünlerimizde kullandığımız kenevir tohumu, %100 yerli (Narlısaray popülasyonu) olup, doğal ve onarıcı tarımsal yöntemlerle elde edilmiştir. Yerli kenevir tohumunun benzersiz tadını ve zengin besleyici içeriğini korumak amacıyla tohumlarımız el değmeden işlenip şişelenerek sizlere ulaşmaktadır. Kenevir tohumu yağı, kenevir tohumlarının soğuk sıkım yöntemiyle preslenmesiyle elde edilir. Kenevir tohumu yağının temel sağlık yararlarından biri, çok dengeli bir EFA (esansiyel yağ asitleri) karışımı sunmasıdır. Kenevir tohumu yağının içeriği; %55 linoleik asit (LA/omega-6), %22 alfa-linoleik asit (ALA/omega-3), %1-4 gama-linoleik asit (GLA), %1-2 stearidonik asit (SDA/omega-3) tir.

 

Yararları;

 

1) Omega-3 yağ asiti: Antikanser (kanser önleyici), antienflamatuvar (iltihap önleyici), antitrombotik (pıhtı atmasını önleyici), kalp-damar sağlığını koruyucu, antiosteoporotik (kemik erimesini önleyici), antialerjik (alerji önleyici), sinir sistemi sağlığını kor0uyucu, çocuklarda beyin gelişimini destekleyici ve daha birçok faydası vardır.

 

2)  y-linolenik asit: Kenevir yağının besinsel değerini artırmaktadır.

 

3) β-sitosterol: Antiviral (virüs karşıtı), antifungal (mantar önleyici), antienflamatuvar (iltihap önleyici) ve antihiperlipidemik (aşırı yağlanmayı önleyici) özellikler ihtiva etmektedir.

 

4) Metil salisilat: antienflamatuvar (iltihap önleyici), analjezik (ağrı kesici) ve antipiretik (ateş düşürücü) etkileri olduğu bilinmektedir.

 

5) Tokoferol (E vitamini): Kenevir yağını takviye olarak almakla kalmayıp, doğrudan cildinize de uygulayabilirsiniz. Mükemmel bir nemlendirici olmakla kalmaz, aynı zamanda kepek, sebore ve kaşıntı gibi irritasyonu azaltmaya da yardımcı olur.

 

6) Terpenoid: Yağın bileşiğindeki terpenler yağa antienflamatuvar (iltihap karşıtı), antialerjik ve sitoprotektif (hücre koruyucu) özellikler de kazandırmaktadır. Daha ileri bir okuma için lütfen bkz. “Kenevir ve Sağlık Alanında Kullanımı”, Selda YILDIRIM, Ufuk KOCA CALISKAN, Ankara Ecz. Fak.Derg./J.Fac.Pharm.Ankara, 44(1): 112-136, 2020.

 

Kullanımı;

 

1) Gıda takviyesi olarak: Kenevir yağının sağlığa olan yararlarından faydalanmak isterseniz, her sabah aç karnına bir tatlı kaşığı içilebilir. Günlük ihtiyaç duyacağınız enerji ve vitamini büyük oranda karşılayacak, hem zihinsel aktivitelerinizi destekleyecek hem de bağırsak floranızı düzenleyecektir. Kenevir yağı yüksek oranda Omega 3 yağ asidi içermesi nedeniyle çocuklarda beyin gelişimini desteklerken, yetişkinlerde ise beyin sağlığını korumaktadır. Ayrıca Omega 3 yağ asitlerinin kalp ve damar hücrelerini yenilediği de bilinmektedir. Virüs karşıtı özellikleri sayesinde sizi ve sevdiklerinizi hastalıklara karşı koruyacaktır. 

 

2)  Cilt bakımı: Kenevir yağı içeriğindeki yüksek orandaki E Vitamini ile hem cildinizi hem de saç köklerinizi besler. Temiz ve nemli cilde uygulandığında, 5-10 dk gibi kısa bir süre içerisinde cilt tarafından emildiği için yağlılık hissi bırakmaz. Her gece uyumadan önce cildinizi temizledikten sonra birkaç damla avucunuza alarak yumuşak bir masaj eşliğinde cildinize uygulayabilirsiniz. Düzenli kullanımdan sonra cilt tonunuzda bir gelişme, hatta cildinizde bebeksi bir parlaklık fark edeceksiniz.

 

Ayrıca kenevir yağının, içerdiği yararlı bileşenleri sayesinde yatak veya diyabet yaralarının da iyileşme sürecini hızlandırdığı görülmüştür. Bu tür uygulamalarda yara olan bölgenize topikal olarak yine yumuşak bir masaj eşliğinde uygulayabilirsiniz.

 

Nedenini bildiğiniz kronik ağrılarınız var ise, kenevir yağı içeriğindeki bileşenler sayesinde kronik ağrılarda yüz güldüren sonuçlar almanızı da sağlayacaktır. Ancak nedenini bilmediğiniz ağrılarınız var ise öncelikle bir hekime görünmenizde yarar vardır.

 

3) Saç bakımı: Saç köklerinize yumuşak bir masaj eşliğinde uygulayabilirsiniz. Yarım saat veya bir saat beklettikten sonra yıkayarak arındırabilirsiniz. Duş sonrasında nemli saçlarınıza birkaç damla uygulamanız durumunda ise saçlarınız daha parlak ve bakımlı görünecektir.

 

HEMPY Kenevir yağımız Trendyol Mağazamızda satışa sunulmuştur. Ancak HEMPY Doğal Bakım Ürünleri bayilik sistemi ile satışa sunulacak olup, bu konuda bizlerle çalışmak isteyenlere açık bir davette bulunmak isteriz.

 

Konuya ilgi duyanlar 0537 526 62 10 numaralı telefondan veya [email protected] adresinden bizimle iletişe geçebilirler.

 

HEMPY Doğal Bakım Konsepti

 

Kozmetik kusurları gizler, doğal bakım onarır.

 

Çoğumuz bilinçsiz bir şekilde cildine yüksek teknoloji ürünü bir kumaş gibi davranır; ipeksi ama su geçirmez, parlak ama sıcak, seksi ama esnek. Kumaş, duşta düzenli olarak yıkanmaktan, ara sıra bir salonda kuru temizlemeden ve özel günlerden önce biraz ütülenmekten yararlanır. Pek çok insan, içinde doğduğumuz lüks kumaşın, ne pahasına olursa olsun her zaman lekesiz ve taze olması gerektiğine inanır. Varlıklarımızı deniz tuzuyla ovmak ve sızma zeytinyağı ile kendi kendine masaj yapmaktansa, bronzlaşma kabininde pişirmeyi ve kusurları gizlemek için parıldayan bir losyon sürmeyi tercih ederiz. Cildimiz yağlandığında “matlaştırıcı” losyonlar, cildimiz kuruduğunda nemlendirici kremler kullanırız ve kırmızı, şiş ve çok görünür hale geldiklerinde lekelerle savaşırız. Cilt bakımı söz konusu olduğunda, proaktif olmaktan çok reaktif olma eğilimindeyiz. Mümkün olduğunda hızlı sonuçları ve rahatlığı tercih ediyoruz. Dengesini bozduğumuz ve savunmasını çökerttiğimiz cildimizin sorunlarıyla savaşmakla o kadar meşgulüz ki kimse normal bir cilde sahip olmanın nasıl bir his olduğunu hatırlamıyor. Bütünsel bir cilt bakımı uzmanı olan Dr. Hauschka Skin Care’in başkanı Susan West Kurz, “Sağlıklı cilt hızlı bir çözüm değildir” diyor. “Kortizonlu bir krem sürersen leke gider ama yine de sistemdeki sorun devam eder.”

 

Cildimizin de tıpkı ağzımız gibi yediğini biliyor musunuz?

 

Cildimiz de yer. Tek farkla, bir tane ağzımız var, ancak cildimizin üzerinde yüzbinlerce “ağız” var. Derinin her bir santimetre karesinde ortalama 255 ter bezi, 8 kan damarı, 23.000 melanosit (pigment cilt hücresi) ve 400’den fazla sinir ucu içerir. İnsan derisi, yüzeyine dokunan her şeye sürekli aç görünen güçlü bir emme organıdır. Cildimiz mevcut her molekülü, her bir su damlasını, her makyaj parçasını ve her koku molekülünü alır ve tatmak, çiğnemek ve büyük olasılıkla yutmak için hücresel “ağzına” götürür. Oksijen, nitrojen ve karbondioksit ile toksik kirleticiler cildimize üç kapıdan girer: ter kanalları, kıl folikülleri ve yağ bezleri veya doğrudan stratum korneum tabakasından. Deri vücudumuzdaki en büyük organ olduğundan, bağırsaklardan veya akciğerlerden çok daha fazla miktarda kirletici emer. Yeni tahminlere göre cildimiz, yüzeyine uygulanan maddelerin yüzde 60’a kadarını emebiliyor. Ne yazık ki cilt, su, vitaminler, mineraller ve oksijenle birlikte hayatımızın bir noktasında kansere yakalanma riskimizi artıran potansiyel olarak kanserojen maddeleri de emer – sanki kirli havayı solumak ve kimyasalları yemek yeterli değilmiş gibi!

 

Peki potansiyel olarak toksik bir madde cildin bariyerlerini geçtiğinde ne olur? Kimyasallar epidermis ve dermis tabakasında kan dolaşımına girerler ve sonunda karaciğer tarafından filtrelenmek ve böbrekler tarafından yıkanmak üzere vücutta lenf ile dolaşırlar. Bununla birlikte, bazı maddeler vücutta kalır ve onlarca yıl boyunca birikebilen sistemik yüke eklenir. Potansiyel kansere neden olan zehirli kimyasallar cilt tarafından emildiğinde ve kanla tüm vücuda taşındığında, rahatsız edici kimyasallar sistemimizdeki diğer kimyasallarla etkileşime girebilir. Bazen bu reaksiyonlar, hücrelerin yanlış şekilde evrimleşmesine neden olan ve kansere neden olan maddeler üretir. Dietanolamin, kozmetik formülasyonlarda bulunan aminlerle birleşerek nitrozaminler oluşturabilir, bunların arasında oldukça kanserojen olduğu bilinen N-nitrosodietanolamin de vardır. Zehirli bileşenler, alerjiler, doğurganlık sorunları, diyabet ve Alzheimer hastalığı dahil olmak üzere birçok başka ciddi hastalığa yol açabilir. En iyi senaryoda, mevcut sivilceyi kötüleştirebilir veya sivilceye benzer bir alerjik reaksiyona neden olabilirler. Eğer cildinizde alerjik reaksiyonlar, kırmızı et benleri ve döküntü/kaşıntı gibi reaksiyonlar görülüyorsa, hemen alarma geçmeniz gerekir. Bu durum vücudunuzun fazlasıyla kimyasal ve toksik maddelere boğulduğunu gösterir.

 

Diyelim ki beş yıldır her gün yüzde 1 oranında potansiyel olarak kanserojen dietanolamin (DEA) içeren, köpükleri stabilize etmeye yardımcı olan bir yüzey aktif madde içeren meyve kokulu bir şampuan (yumuşatıcılar, penetrasyon arttırıcılar ve parlaklık artırıcı silikonlar içeren) kullanıyorsunuz. Bu, 200 ml şampuan başına 2 ml DEA demektir. Günlük şampuanlama ile bir yıl içinde neredeyse bir ons (31,1 Gr) saf, endüstriyel güçte dietanolamin DEA kullanırsınız. Şimdi bu şeffaf, yapışkan maddeden bir bardak döktüğünüzü ve cildinize kuvvetlice masaj yapmaya başladığınızı hayal edin. Sonra onu sıcak suyla yıkarsın, böylece bu yapışkan madde yeni temizlenmiş, ılık ve korunmasız vücuduna yayılır. Kendinizi sağlıklı mı yoksa daha güzel mi hissettiriyor?

 

Kozmetik cilt kusurların yalnızca gizler, doğal ürünler cildinizi onarır ve olduğu gibi gösterir. Normale dönmeye ne dersiniz? Bırakalım cildimiz kendi işini yapsın.

 

– Teşekkürler. Ürünlerinizin doğallığı ve okuyucuların ürünlere nasıl ulaşacağı konusunda da bilgiler verebilir misiniz?

 

Ağzımıza koyamayacağımız hiçbir şeyi ürünlerimize koymuyoruz. Yenilebilir doğal sertifikalı aromaterapi yağlarının şifa gücünü HEMPY Miracle Serisi’nde bir araya getirdik. Daha detaylı bilgi için bizimle iletişim kurabilirsiniz

 

HEMPY Doğal Bakım Konsepti

[email protected]

www.hempy.com.tr (Yakında)

[email protected] 

+90 530 583 94 00

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz