İklim değişikliği ve kuraklık etkisi artmaya devam ederken 22 Mart Dünya Su Günü dolayısıyla yetkililer duyarlılık çağrısını yineledi. Suyun hayati önemine dikkat çeken yetkililer Daha yaşanabilir bir dünya için sorumluluğumuzun farkına varmamız gerekiyor. Canlı yaşamı için olmazsa olmaz niteliğindeki suyumuza sahip çıkmalıyız. Gelin hep birlikte suyumuzu koruyalım, geleceğimize sahip çıkalım” dediler.
Suyun yaşamın ve medeniyetin temel taşı olduğunu ifade eden yetkililer sürdürülebilir su yönetiminin önemine dikkat çekti. Suyun her bir damlasının koruyarak kullanılması gerektiğine değinen yetkililer “Su, hayatın kaynağıdır. Dünya Su Gününde, suyun değerini bir kez daha hatırlayalım. Her damla suyu koruyarak, sürdürülebilir bir geleceğe katkıda bulunalım. Gelecek nesillere temiz su bırakmak için hep birlikte hareket edelim.” şeklinde konuştular. Meteoroloji Genel Müdürlüğü’nün yağış raporuna göre son yılların en az yağış alan illerinden olan Aksaray’da küresel iklim değişikliği, aşırı sıcaklar, kuraklık ve su kaynaklarının kirlenmesi gibi etkenlerin su varlığının azalmasında etkili olduğunu vurgulayan yetkililer son iki yıldır Aksaray’ın kurak dönem içerisinde bulunduğunu söyledi. Aksaray’da son yıllardaki en uzun kuraklık döneminin 1998 yılı ile 2008 yılları arasında 10 yıllık dönem içerisinde geçekleştiğini ifade eden yetkililer “10 yıllık kuraklık döneminin dışında iki üç yıl aralıklarla kurak ve yağışlı dönemlere girdiğimiz zamanlar oluyor. Kurak döneme geçtiğimiz yıllarda genel olarak yıllık ortalama yağış miktarı 300 milimetrenin altında seyrediyor. Yağışlı dönem olarak nitelendirdiğimiz dönemlerde ise genel olarak 400 milimetrenin üzerinde yağış alınıyor. Sıcaklık değişimlerinin ani olarak artması veya düşmesi, bitki örtüsünün zayıflığı, plansız ve kontrolsüz su kullanımı gibi etkenlerden dolayı Aksaray’ın yağış miktarlarında önemli farklılıklar gözlemlenebiliyor.” ifadelerini kullandılar.
Suyun tükenebilir bir kaynak olduğunu hatırlatan yetkililer suyun bilinçli kullanılması noktasında su tasarrufunun kaçınılmaz bir önlem olduğunu ifade etti. Su varlığının kontrol edilebilmesi için öncelikle bireylerin kendilerinin su kullanımı konusunda otokontrol mekanizmalarının geliştirmesi gerektiğini söyleyen yetkililer su tasarrufunun sağlanabilmesi adına alınabilecek bazı önlemlerden bahsetti. Yetkililer su tasarrufu ile ilgili “Evlerde, okullarda, kamu kurumlarında sensörlü musluklar takılabilir. Tatlı su çeşmelerinde yapılan bilinçsiz harcamaların önüne geçilebilmesi ve suyu verimli kullanabilmek için su tasarrufu konusunda ilkokullardan başlayarak su eğitiminin mutlaka verilmesi gerekiyor. Vatandaşların susuzlukla karşı karşıya kalacağının bilincinde olmasını sağlamalıyız. Bu bilinç insanlarda yerleşirse su ile ilgili sonraki yıllarda karşılaşılabilecek olumsuzlukların da önüne geçilmiş olur. Suyu gerektiği kadar kullanacağız, gereğinden fazla su kullanmayacağız. Su dediğimiz tükenmeyen bir kaynak değil, tükenebilir. Tükenen bir kaynağı da akıllı ve verimli kullanmamız şart.” diyerek su tasarrufu çağrısını yineledi. (Haber/Fotoğraf: S. OLGUN)