Psikolog Duru Erdem, ergenlerde sıkça görülen karşı çıkma ve inatlaşma davranışlarına dair önemli bilgiler paylaştı.
Ergenlik dönemi, bireyin kimlik arayışı içinde olduğu, bağımsızlık isteğinin arttığı ve risk alma eğilimlerinin yoğunlaştığı bir süreç olarak bilinir.
Ancak, bu dönemde bazı gençlerde sürekli itaatsizlik, otoriteye karşı gelme ve inatlaşma gibi davranış bozuklukları görülebilir.
Uzmanlar, özellikle Karşıt Olma-Karşı Gelme Bozukluğu (KOKGB) ve Davranım Bozukluğu olan gençlerin, çevreleriyle sık sık çatışmaya girdiğini belirtiyor.
Psikolog Duru Erdem, bu tür davranışların erken dönemde fark edilmesi ve gerekli önlemlerin alınması gerektiğini vurgulayarak şu bilgileri verdi:
“Karşıt Olma-Karşı Gelme Bozukluğu olan gençler, genellikle otorite figürleriyle sürekli bir mücadele içinde olur ve kurallara uymakta zorlanırlar.
Davranım Bozukluğu’na sahip bireylerde ise yalan söyleme, çalma, zarar verme gibi daha ciddi ihlaller görülebilir.
Bu tür davranışların erken teşhis edilmesi, ilerleyen yaşlarda daha büyük problemlerin önüne geçmek için kritik öneme sahiptir.”
Uzmanlar, bu davranış bozukluklarına erken müdahalenin, gençlerin ileriki yaşlarda daha sağlıklı bireyler olmalarına katkı sağladığını belirtiyor.
En etkili yöntemler arasında bireysel terapi ve aile terapisi bulunuyor. Bu terapiler, gençlerin sınır bilinci geliştirmesine ve öfke kontrolünü sağlamasına yardımcı oluyor.
Ayrıca, ailelerin çocuklarıyla güvene dayalı bir iletişim kurması da büyük önem taşıyor.
Psikolog Duru Erdem, ebeveynlerin bu süreçte tutarlı olması gerektiğini belirterek şunları söyledi:
“Ebeveynler, çocuklarının duygularını anlamaya çalışmalı ve onlara güvenli bir iletişim ortamı sunmalıdır.
Çatışma ortamlarından kaçınmak, disiplin konusunda tutarlı olmak ve kriz anlarını yönetebilmek, bu sürecin sağlıklı ilerlemesi için gereklidir.
Aileler, birlikte hareket ederek çocuklarının gelişimini desteklemelidir.”
Uzmanlar, ergenlik döneminde karşı çıkma ve inatlaşma davranışlarının göz ardı edilmemesi gerektiğini, gerekli önlemlerin alınarak gençlerin sağlıklı bireyler olarak yetiştirilmesinin büyük önem taşıdığını vurguluyor.