Ana Sayfa Haberler Büyük Kopuş

Büyük Kopuş

5
0
haberler , son dakika haberler , son dakika haber , haber , en son haber


Orta Çağ karanlığından kurtulma süreci Batı insanı üzerinde güç zehirlenmesi etkisi oluşturmuş, Batıyı ‘gücü’ ile her şeyin üstesinden gelebileceği gibi temel bir yanılgıya düşürmüştür. Batı medeniyetinin ayırt edici yanı, sadece dinsel olanı değil ‘tinsel’ (ahlaka ilişkin) olanı da bireysel değilse bile sosyal-siyasal ilişkisinde çıkarmış olmasıdır.

Oysa insan bir yanıyla beden, bir diğer yanıyla ruhtur. Fıtrata ilişkin bu ‘olağan’ durumu ‘bireysel’ yanı da içerecek şekilde insan ilişkisinden koparan en son medeniyet (!) Sovyetler Birliği idi. Şimdi tarih kitaplarında… ABD ve AB’nin temsil ettiği bu medeniyeti de aynı akıbet beklemektedir. Çok iddialı bir öngörü geldi size değil mi… Ama 1979’da elini kolunu sallayarak Afganistan’a giren ihtişamlı Sovyet ordusu ve de dünyaya hükmeden Sovyetlerin 10-12 sene içerisinde dağılacağı ve acziyet içerisine düşeceğini hiç kimse öngöremedi (https://www.youtube.com/watch?v=cz4itrkufMA).

Belanın ne taraftan geleceğini öngörmeniz her zaman mümkün olmaz. Adeta ‘ölüm’ gibi bilinmezdir. Nitekim 1930’lu-40’lı yıllarda Batı için içeriden gelen bela (Hitler) şimdilerde Amerika için Çin’den mi yoksa Trump politikaları nedeniyle Avrupa için Rusya’dan mı gelir bilinmez.

Batı medeniyeti din ile bağını koparalı beri göreceli refah yakalamış olsa da insanını bir türlü izah edemediği felakete sürükledi. Zira bozulmuş da olsa Hristiyanlığın da dayandığı ahlaki esaslar vardı. Bedelini de Birinci ve İkinci Dünya savaşlarında ağır bir şekilde ödemiştir. Bir üçüncüsü nereye gider; düşünmesi bile korkunç…

Bu büyük kopuşun sosyal sonuçları da vardır. Avrupa’da emeklilik yaşının yükseltilmesi bizzat çalışanlar tarafından istenmektedir mesela… Sebep yalnız kalma korkusu… Zira bu toplumlarda aile değerleri dip yaptığından; kimsenin, kimsenin derdiyle dertlenme gibi bir düşüncesi yoktur. Norveç dünyanın refah düzeyi en yüksek ülkelerinden birisi mesela… Ama bu ülkede intihar ve yalnızlık da bir o kadar yüksek… (https://www.youtube.com/shorts/Dh2sNFtUahQ). Oysa yaşlı için saygı ve hatırlanma esastır. Sorun, medeniyetin parasal değerlere indirgenmesi ve ‘büyüme-kalkınma-gelişme’ gibi esasen bu eksik medeniyetin dünyaya pompaladığı değerlerle tanımlanmasıdır.

Batı medeniyeti bugün gayet güçlü bir görüntü vermektedir. Sanki ‘Dolar’ dünyanın ortak parası, FED Amerika’nın değil de dünyanın ortak Merkez Bankası, İngilizce dünyanın ortak dili ya da Beyaz Saray’da oturan zat Amerika’nın değil de dünyanın başkanı… Şimdilerde Trump sağa sola tehditler gönderiyor mesela…

Batı denince ilk akla gelen Amerika’nın hem askeri, hem ekonomik, hem de diplomatik olarak çok güçlü olduğu doğrudur (https://www.habername.com/yazi-amerikanin-dolarin-gucu-12951.htm 4 yazı). Ama sosyal olarak bir o kadar zayıf… Bir diğer ‘Batı’ aktörü olan Avrupa Birliği ise askeri değilse de diplomatik ve ekonomik güç… Ama aralarındaki ilişki bir o kadar da pamuk ipliğine bağlı…

Medeniyet, toplumun harcıdır oysa… İnsanları kurşunlar (mersus) gibi birbirine bağlar. Batının insana dair teşhisi ve ön kabulü eksik ve sorunludur. Sunulan bütün imkânlara rağmen intihar olaylarının sadece Norveç’te değil bütün Batı, hatta etkileşim içerisindeki diğer toplumlarda yaygınlığı bu yüzdendir.

Geçmişte büyük medeniyetler kurmuş İslam toplumu bugün Allah’ın kurduğu düzeni çözemediği ve eksik yorumladığı için, batının geliştirdiği değerlere ram olmuştur. Endülüs’ü düşünsenize… Ne kadar büyük bir medeniyetti… Avrupa Ortaçağın karanlıklarında engizisyonlarda inim inim inlerken yüzbinlerce kitabın barındırıldığı kütüphanelere sahipti; en küçük yerleşim birimine kadar… Aynı dönemde Avrupa’da en baba kütüphanede bulunan kitap sayısı birkaç bini geçemiyordu. Ve Endülüs’te halkın % 99’u okuma yazma biliyordu. Barbar Avrupalılar geldiler ve tarumar ettiler bu kadim medeniyeti…

İslam hukukunun küfür ya da batıl olarak isimlendirdiği sistemde ise güce dayalı bir sömürü düzeni kurdu sürekli… Şimdilerde ise zirve noktasında… Rahmetli Oktay Sinanoğlu’nun tesbitiyle sonlandıralım: “Avrupa uygar filan değildir! Avrupa; birkaç yüzyıllık bir yaldızı olan hunhar, barbar kavimlerin birleşmesiyle oluşmuş sömürgeci katiller ordusudur.”

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz