Devletin memuru üniversite çalışanlarının mahrum kaldıkları tayin ve becayiş haklarının verilmesi gerekliliğini uzun bir zamandır dile getiriyoruz. YÖK’ün 2024 yılı Şubat ayında becayiş ile ilgili talepleri toplamasının ardından yaklaşık bir sene geçmesine rağmen hala bu konuda hiçbir adım atılmadığını görüyoruz.
Eş durumu tayini bekleyen çalışanların ise talepleri ısrarla göz ardı edilmeye devam ediliyor. Mahkemelerde açtığımız davalarla üniversite hastanelerinde görevli birçok üyemizin temel tayin hakkını kazanmamıza rağmen bu konuda da ısrarla bir düzenleme yapılmıyor. Halbuki YÖK tarafından yayınlanacak bir Atama ve Nakil Yönetmeliği ile bu meseleleri kökten çözüme kavuşturmak mümkün olacaktır. Fakat YÖK’ün bu meseleler yokmuş gibi davranması akıl ve vicdandan uzaktır.
Merak ediyoruz; YÖK’e göre aile diye bir kurum yok mudur? Devletin “Aile Yılı” ilan etmesinin bir kıymeti bulunmamakta mıdır?
Bir kez daha ısrarla dile getiriyor ve üniversite çalışanlarının feryadı duyulsun istiyoruz. Becayiş ve tayinlerle ilgili gerekli adımlar atılmalı ve tüm üniversitelerdeki idari çalışanların bu temel haklara kavuşması sağlanmalıdır. Üniversite çalışanlarının aile, eğitim ve sosyal hayatlarına ket vuran, hayatları ile ilgili bir gelecek planı yapmasına engel olan kısıtlamalar kaldırılmalıdır.
Ayrıca, üniversite hastanelerindeki teşvik ödemelerinin düşüklüğü, ağır iş yükü, nöbet ve diğer ödemelerde yaşanan gecikmeler gibi çalışanın ekonomisine zarar veren tüm konulara bir çeki düzen verilmeli, çalışanın hakkı teslim edilmelidir.
Türk Sağlık-Sen olarak YÖK ve Cumhurbaşkanlığı nezdinde girişimlerimizi sürdürerek sürecin bir an önce tamamlanması için tüm platformlarda mücadelemizi sürdüreceğiz. HABER: MERVE İREVÜL