Ana Sayfa Haberler ÜLSER HASTALARI ORUÇ TUTABİLİR Mİ? Diyanet’e göre ülser hastaları oruç tutabilir mi?

ÜLSER HASTALARI ORUÇ TUTABİLİR Mİ? Diyanet’e göre ülser hastaları oruç tutabilir mi?

9
0
haberler , son dakika haberler , son dakika haber , haber , en son haber

Ülser hastalığı, midedeki veya on iki parmak bağırsağındaki yaraların iyileşmesini zorlaştıran kronik bir durumdur.

ÜLSER HASTALARI ORUÇ TUTARKEN HANGİ TEDBİRLERİ ALMALIDIR?
Oruç tutarken uzun süre aç kalma nedeniyle mide asidi artabilir ve bu yaraları daha fazla tahriş edebilir. Bu sebeple ülser hastalarının, oruç tutma konusunda öncelikle doktor görüşü alması gerekir. Doktor, hastanın mevcut ilaç kullanımını düzenleyerek, sahur ve iftar arasındaki uygun saatlerde alınmasını sağlayabilir. Sahurda ve iftarda hafif, sindirimi kolay, mide dostu gıdalar tercih etmek de önemlidir. Aşırı baharatlı, asitli, yağlı yiyeceklerden uzak durmak gerekir. İftarı bir çorbayla açıp bir süre ara vererek ana öğüne geçmek mide yükünü hafifletir. Diyanet İşleri Başkanlığı tarafından sağlanan bilgilere göre, kişi sağlık durumunu riske atacaksa oruç tutmama ya da daha sonra kaza etme imkanı bulunmaktadır. Her durumda düzenli tıbbi kontrol, ilaç kullanımı ve dengeli beslenme, ülser hastalarının oruç döneminde alması gereken temel tedbirler arasında yer alır.
ÜLSER HASTALARI ORUÇ TUTMA KONUSUNDA HANGİ UZMANLARA DANIŞMALIDIR?
Ülser hastaları, oruç tutma kararı almadan önce hastalıklarının derecesini ve vücutlarının buna nasıl tepki vereceğini öğrenmelidir. Bu amaçla en doğru adım, gastroenteroloji uzmanına veya iç hastalıkları (dahiliye) doktoruna başvurmaktır. Mide ve bağırsak sorunları üzerine uzmanlaşmış hekimler, ülserin konumu, şiddeti ve komplikasyon riskleri hakkında daha detaylı bilgi verir. Tedavi sürecinde kullanılan ilaçlar varsa, oruç saatlerine göre düzenlenmesi de yine bu uzmanların rehberliğinde yapılır. Bazı hastalarda ek rahatsızlıklar bulunabilir; bu durumda kardiyoloji, endokrinoloji veya nefroloji gibi farklı branş hekimleri de devreye girebilir. Ayrıca Diyanet İşleri Başkanlığı’nın sağlık durumlarıyla ilgili dini hüküm ve fetvalarından yararlanmak mümkündür. Ülser hastalığıyla ilgili oruç tutup tutmama konusu her birey için farklı sonuçlar doğurabilir. Uygun tıbbi değerlendirme olmadan karar vermek, ileride ciddi komplikasyonlara yol açabilir. Bu nedenle ülser hastalarının, hem tıbbi hem de dini konularda uzman desteği alarak sağlıklı ve bilinçli bir şekilde hareket etmesi tavsiye edilir.
ÜLSER HASTALARI ORUÇ TUTARKEN MİDE ASİDİNİ AZALTMAK İÇİN NELER YAPMALIDIR?
Mide asidinin artması, ülserli hastalarda ağrı, yanma ve hatta kanama gibi sorunları tetikleyebilir. Oruç tutarken uzun süreli açlık, mide asidi üretimini artırabileceğinden daha fazla önlem almak gerekebilir. İlk olarak, doktorun yazdığı asit baskılayıcı ilaçları iftar ve sahur arasında düzenli şekilde kullanmak önemlidir. Sahurda protein ve kompleks karbonhidrat içeren besinler, asidin mukoza yüzeyine zarar verme riskini azaltır. Aşırı baharatlı, turşu gibi çok tuzlu veya kızartılmış gıdalardan uzak durmak önerilir. Su tüketimini iftar ile sahur arasına yayarak, mide asidini seyreltecek sıvı desteği sağlanabilir. Kahve, çikolata, domates soslu yiyecekler, gazlı içecekler ve asitli meyve suları da asit artışına sebep olabilir; bunları sınırlamak yararlıdır. Diyanet İşleri Başkanlığı, kişinin sağlığını korumasını öncelikli tutar ve ciddi rahatsızlığı olanların oruç tutmayabileceğini belirtir. Dolayısıyla, ülser hastaları bu tedbirleri alarak mide asidini kontrol altında tutup oruç sırasında yaşanabilecek sıkıntıları azaltabilir.Açlık süresi uzadıkça mide asidi artma eğilimine girer ve ülserli bölgeler daha fazla tahriş olabilir. Bu yüzden ülser hastalarının açlık süresini yönetmesi büyük önem taşır. Sahuru atlamamak en temel kuraldır. Sahurda yavaş sindirilen, protein ve lif içeriği yüksek besinler tercih edildiğinde, gün içinde acıkma hissi ve mide asidi baskısı kısmen azalır. Tam tahıllı ekmek, haşlanmış yumurta, az yağlı peynir, yulaf ezmesi gibi gıdalar yararlı olabilir. İftarda ise ani ve aşırı miktarda yemek tüketmek yerine, hafif bir çorba ile başlayıp kısa bir ara vermek, ardından ana öğüne geçmek daha dengeli bir yöntemdir. Mide sorunları şiddetlenirse veya ağrı dayanılmaz hale gelirse, orucun bozulması gerekebileceğinden, tıbbi görüş almak gerekir. Diyanet İşleri Başkanlığı tarafından bildirilen esneklikler, sağlığı tehlikeye atacak durumlarda oruç tutmama hakkı tanır. Dolayısıyla, ülser hastaları açlık sürecini yönetirken doktor tavsiyelerine uygun hareket ederek hem dini vecibeyi yerine getirebilir hem de sağlıklarını koruyabilir.
ÜLSER HASTALARI ORUÇ TUTARKEN SU TÜKETİMİNİ NASIL DÜZENLEMELİDİR?
Su tüketimi, ülser hastalarının oruç döneminde mutlaka dikkat etmesi gereken bir konudur. Gün boyunca açlık ve susuzluk söz konusu olacağı için iftar ve sahur arasında planlı su alımı yapılması önemlidir. Yaklaşık iki ila üç litre su içmek, vücudun sıvı dengesini korumada yardımcı olur. Ancak bu suyu bir anda değil, yavaş yavaş tüketmek daha doğrudur. Aşırı hızlı su içmek mideyi ani şekilde genişletebilir ve rahatsızlık hissi verebilir. Çay, kahve, gazlı içecekler veya yüksek kafeinli içecekler yerine bitki çayları ve sade su tercih etmek mideyi daha az yorar. Sıcak havalarda terle kaybedilen su miktarı arttığından, iftar sonrası sık aralıklarla sıvı almak daha da gerekli hale gelir. Diyanet İşleri Başkanlığı, sağlık sorunları olan kişilerin oruç tutarken zorluk çekmesi durumunda esnek hükümler uygulayabileceğini belirtir. Bu nedenle ülser hastaları, kendi koşullarına uygun şekilde su tüketim planı hazırlayarak sağlıklarını gözetebilir ve ibadetlerini yerine getirebilir.
ÜLSER HASTALARI ORUÇ ESNASINDA MİDE AĞRISI YAŞADIĞINDA NE YAPMALIDIR?
Ülser hastaları, oruç tutarken zaman zaman mide ağrısı veya yanma hissiyle karşılaşabilir. Hafif veya orta şiddette ağrılar bazen dinlenme ve ilaç alımıyla kontrol altına alınabilir. Doktorun reçete ettiği mide koruyucu ve asit baskılayıcı ilaçların iftar ve sahur arasında düzenli alınması önemli bir adımdır. Şiddetli ağrı veya kanama belirtisi (siyah dışkı, şiddetli bulantı, kusma) varsa derhal tıbbi müdahaleye başvurmak gerekir. Diyanet İşleri Başkanlığı, can sağlığını korumanın öncelikli olduğunu vurguladığından, bu tür durumlarda oruç bozmak veya tutmamak dinen mümkündür. Ağrı ortaya çıktığında uzanmak, gevşeme egzersizleri yapmak ve ılık su tüketmek de bir miktar rahatlama sağlayabilir. Asitli, baharatlı veya çok yağlı gıdalardan uzak durmak kadar, stres yönetimine de dikkat etmek gerekir. Bu sayede ağrı atağının şiddeti hafifletilebilir. Ülser hastaları, her durumda doktorun verdiği tedavi programına ve uzman önerilerine bağlı kalarak ağrı dönemlerini en az hasarla atlatabilir.
ÜLSER HASTALARI ORUÇ TUTARKEN İLAÇ KULLANIMINA NASIL YAKLAŞMALIDIR?
Ülser tedavisinde kullanılan ilaçlar genellikle düzenli saatlerde alındığında etkili olur. Proton pompası inhibitörleri, H2 reseptör blokerleri veya antiasit ilaçlar, midedeki asidi kontrol altında tutmaya yarar. Oruç tutan bir ülser hastası, bu ilaçların kullanım saatlerini iftar ve sahur aralığına kaydırabilir. Ancak bazı ilaçlar tok karna, bazıları ise aç karna alınmalıdır. Bu nedenle hekimle görüşmeden kendi başına değişiklik yapmak sakıncalı olabilir. Doktor, hastanın oruç tutmasına onay verirse ilaç saatlerini belirli bir düzene oturtmak mümkündür. Diyanet İşleri Başkanlığı’nın fetvalarına göre, mecburi durumlarda ilaç alımı veya tıbbi müdahale nedeniyle orucun bozulması gerekebilir. Can sağlığını korumak en öncelikli durum olarak kabul edilir. Ülser hastalarının, oruç tutarken ortaya çıkan belirtileri iyi takip etmesi ve gerektiğinde ilaç kullanımıyla ilgili doktor tavsiyesine başvurması, olası komplikasyonları önlemede temel adımdır.Sahur, ülser hastalarının oruç süresinde açlık dönemini daha rahat geçirmesi için kritik öneme sahiptir. Özellikle tok tutucu ama mideye rahatsızlık vermeyen besinler tercih etmek gerekir. Haşlanmış yumurta, az yağlı beyaz peynir, yoğurt, yulaf ezmesi ve tam buğday ekmeği gibi seçenekler protein ve kompleks karbonhidrat sağladığı için yavaş sindirilir. Az baharatlı çorbalar veya hafif sebze yemekleri de mide asidiyle ilgili sorunları hafifletmeye yardımcı olur. Kızartmalardan, aşırı yağlı soslardan, turşu gibi çok tuzlu gıdalardan kaçınılmalıdır. Çay veya kahve tüketilecekse aşırı kafein alımını önlemek için ölçülü davranmak önerilir. Diyanet İşleri Başkanlığı, oruç tutan kişilerin sağlığına zarar gelmemesi gerektiğini belirtir. Bu doğrultuda, ülser hastalarının sahur öğününü atlamaması ve mide dostu seçeneklerle uzun sürecek açlık periyoduna hazırlanması, hem sağlık hem de ibadetin rahatlığı açısından önemli bir adımdır.
ÜLSER HASTALARI ORUÇ TUTARKEN BESLENME PROGRAMINI NASIL DÜZENLEMELİDİR?
Ülser hastaları, oruç döneminde beslenme programlarını doktor veya diyetisyen rehberliğinde planlamalıdır. İftar ve sahur dışındaki sürelerde ara öğünler de eklenebilir. İftarda önce hafif bir çorba içmek, ardından birkaç dakikalık mola vermek, mideye aniden yüklenmeyi önler. Baharatlı, çok yağlı ve asitli gıdalar mide asidini artırabilir; bunlardan uzak durmak gerekir. Sebze ağırlıklı yemekler, haşlanmış veya ızgara et tercihleri sindirimi kolaylaştırır. Sahurda mideyi koruyan ve uzun süre tokluk hissi veren protein kaynakları, tam tahıllar ve yoğurt gibi besinler öne çıkmalıdır. Tatlı isteği varsa sütlü tatlılar veya meyve tatlıları daha az zarar verir. Diyanet İşleri Başkanlığı, hastalıkların ağırlaşmasına neden olacak durumlarda orucun ertelenebileceğini veya fidye verilebileceğini açıklar. Bu hususta kişi, sağlığını riske atmadan uygun beslenme düzeniyle hem oruç ibadetini yerine getirebilir hem de ülser semptomlarını kontrol altında tutabilir.
ÜLSER HASTALARI İÇİN ORUÇ TUTMANIN DİNİ HÜKMÜ NEDİR?
İslam dininde sağlığı tehdit eden koşullarda oruç tutmamak veya daha sonra kaza etmek mümkündür. Kur’an-ı Kerim ve Diyanet İşleri Başkanlığı’nın açıklamalarına göre, kronik ya da ciddi bir hastalığı bulunanlar, doktorun “Oruç tutmanız sakıncalı” tavsiyesini dikkate alarak oruç tutmayabilir. Ülser hastaları da, hastalığın aktif döneminde şiddetli ağrı, kanama veya riskli bir durumdaysa bu kolaylıktan yararlanabilir. Eğer tedavi ilerlemiş, doktor onayı alınmış ve oruç tutmanın sağlık açısından sakıncası yoksa oruç tutmak farz olmaya devam eder. Bu durumda kişi, iftar ve sahur düzenine dikkat ederek ülser semptomlarını yönetebilir. Ağır rahatsızlıklarda fidye uygulaması da söz konusu olabilir. Sağlık durumu elverdiğinde kaçırılan oruçların kaza edilmesi dini hükümlerin yerine getirilmesine olanak tanır. Bu çerçevede, ülser hastası oruç tutup tutmama kararını doktor ve dini kaynakların rehberliğinde verebilir.Ülser ve reflü, mide asidinin aşırı salgılanmasıyla yakından ilişkilidir. Oruç tutarken boş midenin asidi yemek borusuna daha kolay ulaşabilir ve reflü ataklarını tetikleyebilir. Bu sorunu azaltmak için öncelikle doktorun verdiği asit baskılayıcı ilaçlar düzenli alınmalıdır. İftarda ve sahurda bir anda çok yemek yerine, yavaş ve küçük porsiyonlarla beslenmek gerekir. Yiyecek seçiminde asitli içecekler, kızartma, baharatlı ürünler ve çikolata gibi reflüyü tetikleyen unsurlardan kaçınmak önerilir. Yemek sonrası hemen yatmamak veya uzanmamak reflü atağını hafifletmeye yardımcı olur. Başın biraz yüksek konumda olduğu bir yastık kullanmak da asit geri akışını azaltabilir. Diyanet İşleri Başkanlığı, ciddi rahatsızlık yaşanması halinde oruç tutmamanın ya da bozmanın mümkün olduğunu söyler. Bu nedenle, reflü atakları çok sık ve şiddetli hale gelirse uzman görüşü alınarak karar verilmelidir. Uygun tedavi, beslenme ve dinlenme düzeniyle ülser hastaları reflü şikayetlerini oruç döneminde kontrol altında tutabilir.
ÜLSER HASTALARI ORUÇ TUTARKEN İFTAR ÖĞÜNÜNÜ NASIL PLANLAMALIDIR?
İftar, uzun saatler süren açlığın ardından midenin besinle buluştuğu ilk öğündür. Ülser hastaları için bu öğünün planlaması, mide sağlığını korumak adına son derece önemlidir. Yemeğe hafif bir çorbayla başlamak, mide asidini nötralize etmeye yardımcı olur. Çorbadan sonra kısa bir ara vererek ana yemeğe geçmek, bir anda çok yiyecek almaktan kaçınmayı sağlar. Pişirme yöntemlerinde haşlama, ızgara veya fırınlama tercih etmek, mideyi kızartma kadar yormaz. Fazla baharat, asitli içecekler ve şekerli tatlılar ülserli dokuyu tahriş edebileceğinden sınırlandırılmalıdır. İftarla sahur arasında su tüketimini bölmek, mide sağlığı için önemli bir destektir. Diyanet İşleri Başkanlığı, hastalıkların ağırlaştığı durumlarda kolaylık hakları olduğunu belirtir. Böylece, ülser hastaları doğru planlanmış bir iftar öğünüyle oruç sürecini daha konforlu geçirebilir ve mide üzerindeki stresi azaltabilir.
ÜLSER HASTALARI ORUÇ TUTARKEN NELERE DİKKAT EDEREK MİDEYİ KORUYABİLİR?
Oruç esnasında uzun süreli açlık, ülserli midede asit baskısını artırabilir. Bu nedenle ülser hastaları bazı temel noktalara özen göstermelidir. İlk olarak, doktorun onayını almak gerekir. Ardından, sahur ve iftar öğünlerinde doğru beslenme tercihleri yapılmalıdır. Sahurda tam tahıllı ekmek, haşlanmış yumurta ve yoğurt gibi gıdalar daha uzun süre tok tutar. İftarda çorba ile başlayıp, ana öğüne geçmeden kısa bir mola vermek faydalıdır. Kızartmalar, baharatlı ve çok yağlı yemekler, asitli içecekler gibi mideyi tahriş edici faktörlerden uzak durmak da önemlidir. Düzenli su alımı, iftarla sahur arasında yayılmalıdır. Tüm bu önlemlere rağmen şiddetli ağrı, yanma veya kanama belirtisi olursa oruç tutmayı sürdürmek sakıncalı hale gelebilir. Diyanet İşleri Başkanlığı, sağlığın korunmasını öncelikli sayar. Bu nedenle ülser hastaları, sağlıklarını riske atmadan oruç ibadetini yerine getirmeye özen göstermelidir.
ÜLSER HASTALARI ORUÇ TUTARKEN HANGİ GIDALARDAN UZAK DURMALIDIR?
Ülser hastaları, oruç tutarken mide asidini artıracak veya tahrişi büyütecek gıdalardan kaçınmaya özen göstermelidir. Çok baharatlı yiyecekler, acılı soslar, kızartmalar, turşu ve aşırı tuzlu besinler bu listenin başında yer alır. Asitli içecekler, gazlı sodalar ve kafein içeriği yüksek kahve türleri mide mukozasını tahriş edebilir. Yüksek şeker içerikli tatlılar da mide boşalmasını yavaşlatarak ülser bölgesini zorlayabilir. Bu gıdaların tüketimi, oruç sırasında mide yanması ve ağrı şikayetlerini artırabilir. Diyanet İşleri Başkanlığı, herhangi bir hastalığın şiddetlenmesi durumunda oruç tutmamak veya bozmak hususunda esneklik sunar. Bu nedenle, ülser hastalarının iftar ve sahur öğünlerinde daha çok haşlama, ızgara, çorba ve lifli gıdalarla beslenmesi, rahat bir oruç süreci geçirmelerine katkıda bulunur. Her zaman doktorun tavsiyesine uymak, sağlığı korumak adına en etkili yaklaşımdır.Aşırı baharat içeren yiyecekler, midedeki asit üretimini tetikleyerek ülserli bölgenin tahrişini artırabilir. Özellikle acı biberler, karabiber, pul biber gibi baharatlar, mide duvarında tahrişe yol açar ve ağrı hissini yoğunlaştırabilir. Oruç tutulan dönemde mide uzun süre boş kalır ve açlıkla birlikte asit seviyesi yükselir. İftarda veya sahurda bir anda aşırı baharatlı besin almak, ülserin iltihaplanma riskini yükseltebilir. Diyanet İşleri Başkanlığı, oruç tutarken sağlık sorunlarının artması durumunda kolaylık hakları olduğunu vurgular. Ülser hastaları, ağrı ve yanma ataklarını en aza indirmek için özellikle kızartma, acı soslar ve turşu gibi tahriş edici yiyeceklerden uzak durmalıdır. Aksi halde, ülserin ilerlemesi veya kanama gibi ciddi durumlar oluşabilir. Doktorun uygun gördüğü beslenme planına sadık kalmak, ibadetin sağlıklı şekilde sürdürülmesini sağlar.
ÜLSER HASTALARI ORUÇ ZAMANINDA STRES KONTROLÜNÜ NASIL SAĞLAMALIDIR?
Stres, vücudun hormon dengesini bozarak mide asidi salgısını arttırabilir ve ülser semptomlarını kötüleştirebilir. Oruç tutarken açlık hissiyle birleşen stres, mide ağrılarını tetikleyebilir. Bu nedenle ülser hastalarının stres seviyesini düşürme yöntemlerine ağırlık vermesi önemlidir. Hafif egzersizler, meditasyon, nefes çalışmaları veya ilmihal ve dua gibi manevi aktivitelere yönelmek rahatlama sağlayabilir. Yeterli uyku almak, gerginliği azaltır ve sindirime olumlu katkıda bulunur. Doktorun önerdiği ilaçlar kullanılıyorsa düzenli şekilde almak, stres kaynaklı asit artışının etkisini hafifletebilir. Diyanet İşleri Başkanlığı, sağlığı olumsuz etkilenecek kişilerin oruç tutmama ya da erteleme seçeneklerini hatırlatır. Bu doğrultuda, ülser hastaları stresle baş ederek mide rahatsızlıklarının artmasını önleyebilir ve oruç dönemini daha huzurlu geçirebilir.
ÜLSER HASTALARI ORUÇ SIRASINDA YETERLİ PROTEİN VE VİTAMİN ALIMI İÇİN NELER YAPABİLİR?
Ülser hastaları, oruç tutarken sahur ve iftar saatleri dışında ek öğün imkanı kısıtlı olduğu için besin değerini yüksek tutmaya gayret etmelidir. Protein kaynakları olarak haşlanmış veya ızgara tavuk, balık, az yağlı et, yoğurt, peynir ve baklagiller değerlendirilebilir. Vücudun vitamin ihtiyacı için mevsim sebze ve meyveleriyle beslenmek yararlıdır. Sebzeler haşlanarak veya fırınlanarak tüketilebilir, meyveler ise posalı kısımlarıyla yenmelidir. Sütlü tatlılar da hem kalsiyum hem protein içerir, ancak şeker oranı düşük olan seçenekleri tercih etmek daha faydalıdır. Doktor tavsiyesiyle multivitamin takviyeleri de gündeme gelebilir. Diyanet İşleri Başkanlığı, sağlık durumu oruç tutmaya engel oluşturacak kadar bozuk olanların oruç ertelemesi veya fidye vermesi gerektiğini belirtir. Bu nedenle, ülser hastalarının dengeli ve zengin içeriğe sahip gıdalarla oruç sürecini geçirmesi, hem mide sağlığını hem de genel vücut direncini korumaya yardımcı olur.Ülser hastaları, oruç tutarken mide ağrısı, kanama, aşırı yanma hissi veya perforasyon şüphesi gibi ciddi belirtiler görürse derhal tıbbi yardım almalıdır. Ağrı çok şiddetliyse veya kan kusma, siyah dışkı gibi emareler ortaya çıkıyorsa vakit kaybetmeden uzman müdahalesi gerekir. Oruç, can sağlığını tehdit edecek boyuttaki bir durumda bozulabilir. Diyanet İşleri Başkanlığı, böyle durumlarda kişinin orucunu bozmasının dini açıdan da mümkün olduğunu açıklar. Tedavi süreci tamamlanıp iyileşme sağlandıktan sonra kaza oruçlarıyla ibadet telafi edilebilir. Ülser hastalığı, zaman zaman beklenmedik şekilde ağırlaşabilir. Bu nedenle kişi, oruç esnasında ortaya çıkan olumsuzlukları görmezden gelmemeli ve gecikmeden profesyonel görüş almalıdır. Sağlık durumu riske girdiğinde orucu bozmak, İslam dini perspektifinde de uygun görülür.
ÜLSER HASTALARI ORUÇ TUTABİLİR Mİ, DİYANET BU KONUDA NE DİYOR?
Diyanet İşleri Başkanlığı, hastalığı olan kişiler için Kur’an-ı Kerim’de belirtilen ruhsatları özetleyerek, can sağlığını tehdit eden durumlarda orucun ertelenebileceğini ya da daha sonra kaza edilebileceğini belirtir. Ülser hastaları da bu kapsama girer. Doktor “Oruç tutmak ülserin ilerlemesine neden olur” veya “Hastanın sağlığını ciddi şekilde tehlikeye sokar” diyorsa oruç tutmamak mümkündür. Bu dönemde tutulamayan oruçlar, daha sonra sağlık elverdiğinde kaza edilebilir. Hastalık tamamen geçmiyorsa, kişinin durumu kronikleştiyse ve doktor tarafından oruç hiçbir zaman uygun görülmüyorsa fidye verilmesi gündeme gelebilir. Dini hükümlere göre, zorunlu hallerde orucu bırakmak sorumluluk doğurmaz. Yeter ki söz konusu karar, uzman hekim görüşü ve samimi bir niyetle alınsın. Ülser hastaları, doktor onayı alarak ve gerekli tedbirleri uygulayarak oruç tutabilir veya tutmama haklarını kullanabilir.
ÜLSER HASTALARI ORUÇ TUTMAYA BAŞLAMADAN ÖNCE NELERE DİKKAT ETMELİDİR?
Ülser hastalarının oruç kararı almadan önce bazı önemli adımları atması gerekir. İlk olarak, gastroenteroloji veya dahiliye uzmanına muayene olmak ve gerekli testleri yaptırmak şarttır. Ülserin aktif olup olmadığı, kanama riski veya perforasyon tehlikesi gibi faktörler mutlaka değerlendirilmelidir. Doktor, ülserin derecesine göre ilaç kullanım saatleri ve türleri konusunda özel bir plan yapabilir. Beslenme uzmanı veya diyetisyenle görüşmek, iftar ve sahurda tüketilecek gıdaların belirlenmesinde yol gösterici olur. Diyanet İşleri Başkanlığı, sağlık açısından riskli durumlarda orucun ertelenebileceğini açıkça belirtir. Bu nedenle, kişinin kendi isteği ve hekim onayı olmadan oruç tutmaya başlamak ciddi komplikasyonlar doğurabilir. Hazırlık evresinde, stres yönetimi, düzenli uyku ve dengeli beslenme alışkanlıklarını gözden geçirmek de mide sağlığı açısından destekleyicidir. Tüm bu noktalar dikkate alındığında, ülser hastaları oruç ibadetine daha emin adımlarla başlayabilir ve ibadeti sorunsuz sürdürme şansı elde edebilir.Kaynak: diyanet.gov.tr

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz